


Cumartesi olması itibariyle sokaklar genelde boş, dükkanların da çoğu kapalıydı. Şehrin düzenli, temiz, güzel oluşu kadar, pahalı oluşu da ilgi çekici. Kore’de almadığımız God Of War oyununu buradan aldık ama gemiye geldiğimizin birkaç gün sonrasında yani beklemediğimiz kadar kısa bir süre içinde oyun bitiverdi. Orijinal oyun alışımız; bizi eğlendirdiği zamanlara ve yapımındaki emeğin büyüklüğü yüzünden hayal kırıklığı yaşamamızı engelledi. Dönüş zamanında diğer çiftin gittiğini anlayınca bir süre ATM aradık ama bulduklarımız kartlarımızı tanımadı. Bir taksiciyle daha uygun fiyata anlaşıp geri döndük. Verdiğimiz para bittiğinde taksici taksimetreyi kapattı ve yoluna devam etti. Ayrıca burada iki çeşit taksi şirketi var gibi görünüyor. Biri siyah diğeri beyaz renkteler. Farklı fiyatlar alabiliyorlar. Otomatik kapılı taksileri, eldiven ve takım elbiseli taksiciler kullanıyor. Her yer gibi, arabalar da tertemiz. Kendi ülkemde sanıyorum ölene kadar göremeyeceğim bir düzen, güven saygı ve huzur hakim. Ulu orta duran otomatik içecek makinelerine bile hiç zarar verilmemiş. Banklar oyulmamış ve insanların büyük çoğunluğu bisiklet kullanıyor. Her yerde park halinde duran bisikletler var hatta bisiklet park alanları da oldukça bol. Hiç polis görmediğimi de şimdi hatırlıyorum. Kısacası insanlarda kişisel bilinç hakim. Yine de pahalılık tavan yaptığı için yaşanılacak bir yer değil. Ayrıca biz soğuktan felç aşamasına gelirken bir moda akımı gibi, bazı genç kızların mini etekli ve çıplak bacaklı halde nasıl soğukta öylesine rahat yürüyor oldukları da bir soru işareti olarak kaldı. Şimdiye dek kendi ülkemde gördüğüm bir farklılık da döviz bürosu diye bir şeyin olması. Gerçi ekonomik çalkantı açısından, varlıkları bizim için pek olumlu olmasa da istediğimiz zaman istediğimiz kadar bozdurup dönüştürdüğümüz dövizi, diğer ülkelerde ancak belli yerlerde pasaportla bazı kağıtları doldurarak mümkün; banka otel, özel bürolar gibi... üstelik verdiğin paranın bir kısmını bozdurmak mümkün değil, elindeki bütün paranın tamamını bozdurma zorunluluğu var.

Şimdiyse iki gün sefer sonunda, büyük ihtimal iki gün kalacağımız, Çin’in Şangay kentine gidiyoruz. On iki saatlik bir kanal seyrimiz olacak. Çin’in fiyatlar açısından çok daha tatminkâr olduğu söyleniyor. Tahminimce orası da ilginç olacak. Gemiye gelmeden gitmek istediğim ülkeler olarak Amerika, Japonya ve Çin’i saymıştım. İlginçtir ki ilk seferlerde istediğim yerleri görme imkanımız oldu.
10.12.2008

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder